Bu ülkede Müslümanlar siyasetle iştigal ediyorlar/edecekler. Siyaset yaparken dinlerini/imanlarını bir kenara bırakmayacaklarına göre siyaset ve siyasal iktidar onlar için ne anlam ifade ediyor ve eğer kendilerine iktidar nasip olursa bu bir nimet midir? Eğer nimet ise bunun şükrünü nasıl ifa etmeleri gerekir? Bu yazı bu mevzuyu konu alıyor. İnşaallah isabet…
iktidar
-
-
Siyasal iktidarlar medyayı genellikle kendi propaganda borazanı (hipnoz aracı) olarak görmeye meyyaldirler. Hiçbir zaman öyle olmamış da olsa aslında medyanın görevi halka doğru ve tarafsız haber, bilgi aktarımı yapmaktır. ‘Dünyada bunu namusluca yapan var mıdır?’ bilemiyorum. Ama bu ülkede doğru, adil, tarafsız, objektif yayıncılık yapana rastlamadım bugüne kadar. Ancak hiçbir…
-
Ekim 2017 tarihli bir yazımda, Erdoğan’ın iktidarının dayandığı koalisyonun çatırdaması yoluyla güç dengesinin Reis’in aleyhine dönmesi ihtimaline işaret ederek şöyle yazmıştım: ”Bana öyle geliyor ki, bu koalisyonun en önemli kanadı, sivil kesimde de uzantıları olan silâhlı kuvvetler içindeki bir yapılanmadır. Bunun ideolojik (Avrasyacı, Türkçü, hikmet-i hükûmetçi) unsurları da var, muhtemelen…
-
Eğer siyasi erk insanları canı, malı, işi ve aşına halel getirmekle veya yakınlarına zarar vermekle sınıyorsa haliyle insanların pek çoğu, gelmesi muhtemel olan bu baskı ve sıkıntılara karşı gücün yanında yer almayı ve kendilerini güvende görmeyi yeğleyeceklerdir. İktidar sahiplerinin yaşadıklarına, inandıklarına, siyasetlerine inanmadıkları halde sırf muhtemel gelecek sıkıntıları def etmek…
-
Lord Acton’ın (1834-1902) meşhur vecizesini hemen hemen herkes bilir: “İktidarın yozlaştırma eğilimi vardır, mutlak iktidar ise mutlaka yozlaştırır.” Aslına bakılırsa, bu bağlamda “yozlaştırma” kelimesi yetersiz kalmaktadır. İngilizce orijinalinde düşünür “corrupt” fiilini kullanır ki bu aslında “tefessüh ettirme”, “bozma”, “saptırma”, “yoldan çıkarma” gibi anlamlara gelir. Böylece düşünür demiş oluyor ki, iktidar…
-
Son zamanlarda, İslâmcılar ile kimi dindar-muhafazakâr çevrelerin “medeniyet inşâsı” kavramı etrafında yeni bir söylem geliştirdikleri dikkati çekiyor. Nitekim, bir süredir şurada burada “medeniyet inşâsı” veya “değerler inşâsı” başlığı altında toplantılar tertip ediliyor, nutuklar atılıyor, yazılar yazılıyor. Hemen söyleyeyim. Ben bu söylemde hem bir samimiyetsizlik seziyor, hem de bir naiflik görüyorum.…