Türkiye’nin cumhuriyete, demokrasiye, çok partili siyasi rejime geçişi halkın güçlü talebinin ve mücadelesinin bir sonucu değildir. Bu tercihler, Türkiye devletinin elitlerinin masa başında aldıkları kararların meclis onayı ile ilan edilmesi ile hayata geçmiştir. Halk iradesinin tecellisi olarak kabul edilmediği için de cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde demokrasi ve hukuk devleti anlayışı…
Vesayet
-
-
Bu satırların yazarının da içinde yer aldığı Türkiye’nin siyaset ve anayasa teorisyenlerinin en azından bir kısmının 1990’lı ve 2000’li yıllar boyunca siyasî rejimimizin tahlilinde en çok başvurdukları kavramlardan biri, hatırlanacağı gibi, “vesayet” idi: Cumhuriyet’le birlikte Türkiye bürokratik-Kemalist bir vesayet rejimi altına girmişti ve bir türlü tam olarak demokratikleşememesinin temel nedeni…
-
Geçen hafta ilginç bir şey oldu: Cumhuriyet gazetesi kendisince makbul olan ‘’hukuk ve siyaset dünyası’’nın ileri gelenlerinden de yardım alarak, 1961 Anayasasının ‘’en demokratik anayasa olduğu’’na kamuoyunu ikna etme kampanyası başlattı. Muhalefet blokunun geçen 28 Şubat’’ta açıkladığı ‘’Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’’ önerisinde yer alan 1961 Anayasası hakkındaki bir-iki eleştirel gözlem Kemalistleri…
-
Beş yıl kadar önce ‘’Bir Vesayet Kurumu Olarak Devlet’’ başlıklı bir deneme kaleme almıştım. Orada modern devletin en büyük vesayetçi kurum olduğunu belirtmiş ve şöyle devam etmiştim: Devlet ‘’vesayetçidir, çünkü kendimizle ilgili kararları kendimizin almasına izin vermez, bu kararları sözde bizim adımıza o alır. Biz aynı görüşte olmasak bile bizim…
-
Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durum hiç iyi değil. Bu ‘’iyi olmama’’ hali ülkenin genel gidişatının kötü olmasıyla sınırlı da değil. En az bunun kadar, hatta belki de bundan önemli olan, insanların bu durumu artık kanıksamış olmaları… Bu ise içine saplandığımız bataktan bir ‘’çıkış’’ ümidi yeşertmemizi zorlaştırıyor! Evet, bugün bir yandan…
-
Sorsanız, hemen hemen herkes vesayete karşıdır; herkes vesayetin aklı başında, yetişkin insanlara göre olmadığını düşünür. Böyle olması da doğaldır, çünkü vesayet insanlara çocukmuşlar gibi veya yapıp ettiklerinin idrakinde değilmişler gibi muamele etmeyi öngörür. Vesayetçi yapı ve kurumların aklî melekeleri yerinde olan onurlu insanları rahatsız etmesi bundan dolayıdır. Paternalizm de vesayetle…