‘’Örgüt’’ epey bir süredir Türkçe’nin lânetli kelimeleri arasında yer almaktadır. Bu, esas olarak, devletin bir başardığı bir şeydir. Bu başarıdaki en büyük pay da 12 Eylül yönetimine aittir. Türkiye’de genel olarak ‘’örgüt’’ten söz etmek ve özellikle de bir kişiye ‘’örgüt üyesi’’ isnat veya hatta imasında bulunmak tehlikelidir. Çünkü, özellikle 12…
Köşe Yazıları
-
-
Suriye’de olup bitenler dikkatlerimizi tekrar bölgeye yoğunlaştırdı. Türkiye toplumu yine ortadan ikiye bölündü. Bir grup fetih marşları çalarak, kendisinden geçerek Osmanlı’nın yeniden dirilişini müjdeliyor. Her ne kadar iktidar aktörleri sessizliğe bürünmüş ve cılız seslerle bu fetihçi tarafın arkasında olmadığını ifade etse de, taraftarları Türkiye’nin devlet olarak savaşan örgütlerin arkasında olduğunu…
-
Köşe Yazıları
Artık İtiraf Edelim: Bizim Sorunumuz Devletten Önce Toplumla
by Mustafa Erdoğan 28 Kasım 2024Kendilerini ‘’demokrat aydınlar’’ olarak niteleyen solcular ile bazı Kemalistler 12 Eylül rejiminin Türkiye toplumunu depolitize ettiğini (politikaya ilgisizleştirdiğini) ileri sürerler. Bu sözde büyük bir doğruluk payı vardır. Doğrudur çünkü ister 12 Eylül rejiminin baskıcı uygulamaları yüzünden olsun, ister başka bir sebepten ileri gelsin, Türkiye’de öteden beri halk kitlelerinde siyasete karşı…
-
Birkaç gün önce medyaya ilginç bir haber düştü: Millî İstihbarat Teşkilâtı başkanı İbrahim Kalın 21 Kasım günü CHP genel merkezinde genel başkan Özgür Özel ve bazı parti ileri gelenlerini ‘’terör örgütleri’’ hakkında bilgilendirme amaçlı bir sunum yapmış. MİT başkanı Kalın ile yaptığı ve ‘’tarihî önemde’’ gördüğü görüşmenin detaylarını medyaya açıklayan…
-
GİRİŞ Adalet hem bireysel bir erdem hem de toplumsal-siyasal bir idealdir. Bireysel bir erdem olarak adalet bir karakter özelliğidir ve kişinin başkalarıyla ilişkilerinde kendisini gösterir. Başka insanlarla ilişkilerinde adaletin gereklerine uygun davranan, bu arada kendini gerçekleştirmeye odaklanan ve kimseye haksızlık yapmayan insan erdemli insan sayılır. Başta Aristoteles olmak üzere eski…
-
Türkiye’nin cumhuriyete, demokrasiye, çok partili siyasi rejime geçişi halkın güçlü talebinin ve mücadelesinin bir sonucu değildir. Bu tercihler, Türkiye devletinin elitlerinin masa başında aldıkları kararların meclis onayı ile ilan edilmesi ile hayata geçmiştir. Halk iradesinin tecellisi olarak kabul edilmediği için de cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde demokrasi ve hukuk devleti anlayışı…
-
Bir önceki hafta sonu çok ilginç bir olay meydana geldi: Bir seyahat otobüsü firması Van-İstanbul arasında seyir halinde olan otobüslerinden birindeki bir yolcusunun namaz molası talebini reddetmesinin yol açtığı tepkiler üzerine kamuoyuna hitap eden tuhaf bir açıklama yaptı. Tuhaf, çünkü açıklama metninde yer alan bazı ifadeler ‘’anayasa’’nın ve onun içerdiği…
-
Bir haftadır Türkiye kamuoyu kaç sene sonra yeniden aynı mevzu konuşuyor, tartışıyor. 15 Temmuz 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” kapsamında yürürlüğe giren ve kısaca “Barış Süreci” olarak adlandırılan sürece şaşalı ve iddialı bir başlangıçla start verilmişti. Sonraki gelişmeler çoğumuzun…
-
Son iki haftanın siyasî gelişmeleri kamuoyunda hükümetin Kürt sorununun barışçı yoldan çözümünü amaçlayan yeni bir süreci başlattığı kanaatini doğurmuş bulunuyor. Hatırlanacağı gibi, bu yöndeki gelişmelerin ilk işareti MHP lideri Bahçeli’den gelmişti. Bahçeli’nin önce 1 Ekim’deki TBMM’nin yeni yasama yılını açılış oturumunda DEM Partililerin sıralarına gelerek onlarla tokalaşmasını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12…
-
Köşe Yazıları
Sebep Adaletsizlik ve Yolsuzluk, Sonuç Yoksulluk, Mutsuzluk ve Cinnet
by Fahrettin Dağlı 8 Ekim 2024Son günlerde sıklıkla şahit olduğumuz vahşet, cinnet, taciz haberlerini basit maddi delillerle açıklayabiliriz ama bu deliller olaylara anlam verip yorumlayabilmemiz için yeterli değildir. Bunun için ülkemizin son on yılında yapılanlara odaklanmamız gerekiyor. Çünkü Allah dilemedikçe varlık aleminin yasalarında hiçbir değişiklik olmaz, aynı sebeplerin aynı sonuçları doğurduğuna şahitlik etmeye devam ederiz.…