Devlet yönetiminin halkın rıza ve onayına dayanmasından, ‘’demokrasi’’den filan sitayişle bahsetmemize bakmayın, aslında devletlerin varlığı biz yönetilenlerin istek ve irademizden bağımsızdır. Devletler ne sözleşmeci teorisyenlerin varsaydıkları gibi birer ‘’sosyal sözleşme’’yle, hatta ne de herhangi bir şekilde yönetilenlerin rızasıyla kurulmuşlardır. Devletler yönetilenler için birer emri vâki veya oldu-bitti olarak vardırlar. Yani…
Güç
-
-
Malum, camiye çevrilen Ayasofya’da kılınan ilk resmî-törensel Cuma namazında Diyanet İşleri Başkanı hutbeyi elinde kılıçla okudu. Daha da tuhaf olanı, Başkan daha sonra aynı yerde kıldırdığı bayram namazında da minbere kılıçla çıktı. Bu iki olay arasında, ailesiyle birlikte bir lokantada yemek yediği sırada Hatay Barosu Başkanı sözde ‘’kimlik sorma’’ adı…
-
Lord Acton’ın (1834-1902) meşhur vecizesini hemen hemen herkes bilir: “İktidarın yozlaştırma eğilimi vardır, mutlak iktidar ise mutlaka yozlaştırır.” Aslına bakılırsa, bu bağlamda “yozlaştırma” kelimesi yetersiz kalmaktadır. İngilizce orijinalinde düşünür “corrupt” fiilini kullanır ki bu aslında “tefessüh ettirme”, “bozma”, “saptırma”, “yoldan çıkarma” gibi anlamlara gelir. Böylece düşünür demiş oluyor ki, iktidar…
-
Köşe Yazıları
Aydın, Güce / İktidara Değil Adalete ve Ahlaka Yaslanmalıdır
by Fahrettin Dağlı 30 Eylül 2019İran’ın adil hükümdarlarından Nuşi Revan Adl’in veziri, akılca meşhur Büzürcmehr’e sormuşlar: Neden ulema (alimler), ümera (yöneticiler) kapısında görünüyor da, ümera ulama kapısında görünmüyor? Halbuki, ilim emaretin (amirlik, yöneticilik) fevkindedir (üstündedir).” Cevap: “Ulamanın ilminden, ümeranın cehlindendir.” Yani, ümera, cehaletinden ilmin kıymetini bilmiyorlar ki, âlimlerin kapısına gidip ilmi arasınlar. Âlimler ise, marifetlerinden,…