Bir önceki yazımda Türkiye’nin siyasi geleneğinin, kültürünün, ahlakının CHP-DP iktidar-muhalefet ilişkisi üzerinden şekillendiğini ve buradan neşet eden siyasi geleneğin bugüne kadar sürdürüldüğünü, bu süre içerisinde vuku bulan onca yol kazasına rağmen kendilerine dönüp, bir durum muhakemesi yapmadıklarını, süregelen yanlışı tekrarladıklarını özetlemeye çalışmıştım. Bugün de CHP-DP ile başlayan ve bugün CHP-Ak…
CHP
-
-
Tarih tecrübelerle ilerler. Tecrübelerden ders çıkarmak, geleceğe projeksiyon olarak yansıtmak ise ancak hikmetle akledebilen, vicdanı ile tartabilen bireyler ve toplumlar için mümkündür. Geçmiş tecrübeden ders çıkartamayan toplumlar eskiyi tekraren yaşamaya devam ederler. Türkiye siyaseti olumsuz bir iklimin tesiri altında gelişti ve sık sık yol kazalarına maruz kaldı. Yerel değerlerden arındırılmış,…
-
Son aylarda hemen her gün CHP’li belediyelere yönelik bir takım yolsuzluk operasyonları ile karşılaşmaktayız. Hukuk kurumlarına olan güven diplerde seyrettiği için bu operasyonların veya iddia edilen suçların doğruluk derecesini bilemiyoruz. Üstelik bugüne kadar iktidar partilerinin belediyeleriyle ilgili benzeri hiçbir inceleme ve soruşturmanın sözkonusu olmaması mevcut operasyonların yolsuzluktan çok rakip olarak…
-
Siyasî iktidarın Ekrem İmamoğlu’nun şahsında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve dolaylı olarak ta CHP’ye karşı geçen 19 Mart’ta başlattığı yargısal görünümlü siyasî operasyona karşı organize edilen protestoların belki de en dikkat çeken ve pek çok kişiyi şaşırtan yanı gençlerin bu etkinliklerde öne çıkması oldu. Gençlerin bu protestolara belki de en istikrarlı…
-
Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne karşı yürütülmekte olan soruşturmalar zincirinde ifadesini bulan, mevcut Reisçi rejimin Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik olarak 19 Mart’ta başlattığı siyasî saldırı ve sözde yargısal operasyon hız kesmeden devam ediyor. İmamoğlu’nu gelecek cumhurbaşkanlığı seçiminde saf dışı bırakmayı ve genel olarak ta iktidar yarışında CHP’yi geriletmeyi amaçlayan…
-
Siyasetimiz batıdan kopya edilmiştir. Geçerli kültürü ve ahlakı da pragmatist, oportünist ya da makyavelisttir. Yani, kültürden ve ahlaktan arındırılarak temelsiz bırakılmıştır. Siyasi mücadele, hizmet yarışı üzerinden değil rakibi kandırarak, itibarsızlaştırarak, düşmalaştırarak altetme üzerinden sürdürülür. Kazanmak için her yol mubah anlayışı safha safha kültüre, geleneğe ve tabir yerindeyse kadere dönüşmüştür. Öyle…
-
Bu yazım tüm toplumsal kesimleri muhatap almakta ve kanaatime göre geleceğimize dair önemli bir uyarıyı ihtiva etmektedir. Bugüne kadar hiçbir siyasi partiye mensup olmamakla birlikte siyaseti yakın planda takip eden, sivil siyaseti inşa konusunda çalışmaları olan biriyim. Kısa zamanda ülke gündeminin birinci sırasına oturan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmelerimi özetledikten sonra…
-
Birkaç gün önce medyaya ilginç bir haber düştü: Millî İstihbarat Teşkilâtı başkanı İbrahim Kalın 21 Kasım günü CHP genel merkezinde genel başkan Özgür Özel ve bazı parti ileri gelenlerini ‘’terör örgütleri’’ hakkında bilgilendirme amaçlı bir sunum yapmış. MİT başkanı Kalın ile yaptığı ve ‘’tarihî önemde’’ gördüğü görüşmenin detaylarını medyaya açıklayan…
-
Türkiye’nin cumhuriyete, demokrasiye, çok partili siyasi rejime geçişi halkın güçlü talebinin ve mücadelesinin bir sonucu değildir. Bu tercihler, Türkiye devletinin elitlerinin masa başında aldıkları kararların meclis onayı ile ilan edilmesi ile hayata geçmiştir. Halk iradesinin tecellisi olarak kabul edilmediği için de cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde demokrasi ve hukuk devleti anlayışı…
-
Ülkemizin yakın gelecekteki kaderini belirleyecek olan çifte seçime bir aydan az kaldı. Seçim kampanyasının ateşi henüz alışıldık ölçüde yükselmediyse de, dengeler seçim sonuçları hakkında öngörülerde bulunmak için yeterince oturmuş gibi. Ama hemen söyleyeyim, objektif olarak bakıldığında, ufukta ne iktidardan ne de muhalefetten yana net bir zafer manzarası görünüyor. Cumhurbaşkanlığı yarışı…